Sonraki Gün

Edvard Munch, bir askeri doktor olan Christian Munch'ın oğluydu. Çocukluğunun büyük bir bölümünü, şimdi Norveç başkenti Oslo olarak bilinen Kristiania'da geçitmişti. Edvard Munch'ın annesi, erkek kardeşi ve kız kardeşlerinden biri, o henüz çok gençken tüberküloz sebebiyle hayatlarını kaybetmişlerdi, ve Edvard'ın kendisi de sağlıksız bir çocuktu. 17 yaşındayken, Norveç'te oldukça ünlü olan natüralist ressam Christian Krohg tarafından sanat eğitimi görmüştü. Edvard'ın yeteneği, ilk başlarda resmettiği realist tablolarda açıkça görülüyordu, ancak Edvard'ın gençliğini etkileyen travmatik olayların sanatsal vizyonu üzerindeki etkisi daha derindi, herhangi bir sanatçı veya sanatsal akımın yaratabileceği etkiden çok daha derin. 1885'de, Munch 3 haftalığına Paris'te okumak için bir burs kazandı. Krogh'un natüralist yaklaşımından kaçınmaya ve Ekspresyonist eğilimleri eserlerine uygulamaya başladı. Ölüm, hastalık ve zihinsel acı; bu andan itibaren eserlerinde belirgin bir şekilde yer almaya devam edecek olan temalardı. Munch; Norveç'in Kristiania Bohemlerinin lideri Hans Jaeger ile felsefik konuları tartışmak için hatrı sayılır bir vakit ayırmıştı, ve bu noktada gözlerinin değil, ruhunun izlenimlerini tuvale aktarmak istediğine karar vermişti.