Şimşekten Ürkmüş At by Eugène Delacroix - 1825 - 1829 - 23.6 x 32 cm Şimşekten Ürkmüş At by Eugène Delacroix - 1825 - 1829 - 23.6 x 32 cm

Şimşekten Ürkmüş At

sulu boya, kağıt üzerine kurşun beyazı • 23.6 x 32 cm
  • Eugène Delacroix - 26 Nisan 1798 - 13 Ağustos 1863 Eugène Delacroix 1825 - 1829

At figürü, 1820'li yıllarda Delacroix'nın sanatında özel bir yere sahipti. Bunun nedeni muazzam yağlı boya tablosunu, Sakız Adası Katliamı (1824), yapmaya hazırlanırken tarihi manzaraları resmetmek istiyorsa atların anatomisi hakkında daha eksiksiz bilgiye ihtiyacı olduğunun farkına varmasıdır. Théodore Géricault'nun romantik bir şekilde coşkulu at temsilleri sanatçıyı son derece etkilemiştir ancak Delacroix 1825 tarihli Londra gezisi sırasında deneyimlediklerini de sanatına eklemeyi ihmal etmemiştir. Zamanının çoğunu British Museum'daki Elgin Mermerleri'ndeki şaha kalkmış atları inceleyemeye adamıştır, bunların daha sonra litografyalarını yapmıştır, ve hayvanları resmeden ünlü ressamların çalışmalarından da etkilendiği kesindir. Uçuşan yelesiyle şaha kalkmış beyaz atın Budapeşte'de bulunan en güncel sulu boya örneğine Sawrey Gilpin'in Gök Gürültülü Fırtınadaki Atlar (1797-1798) eserinde karşılaşılmaktadır. Delacroix'nın Royal Academy için yapılmış bu eseri biliyor olması gerekir çünkü Britanyalı tablonun ortasındaki şimşekten irkilen atı neredeyse eksiksiz bir şekide kopyalamıştır. Bu önemsiz detayı tablosunun ana motifi haline dönüştürmüş, atın tepkisini titizlikle tasarlayarak temelde parçayı örnek alınan modelden farklı kılan duygusal bir gerilim yaratmıştır. Bu sulu boyada Delacroix, bir peyzajın ve bir hayvan tasvirinin taşıdığı duygusal gücün mükemmel bir sentezine ulaşmıştır. Açıklık boyunca uzanan düzlem ve bu düzlemin bir parçasıymış gibi duran fırtınalı gökyüzü, bir heykel için tasarlanmışçasına, ürkmüş, şaha kalkmış at için bir arka plan oluşturmaktadır. Neredeyse gerçek olayamayacak derecede koyu mavi gökyüzünü kesen şimşek dehşete düşen atın üzerine keskin bir ışık düşürmektedir. Gözünün kızarıklığı ve şişmiş burun delikleri atın paniğini artırarak gözle görülebilir bir hale getirmiştir. Hareketinin şiddeti ile fırtınanın sert rüzgarı yelesini dağıtırken kuyruğu ters yöne doğru kalkmaktadır. Delacroix'nın sulu boya resmi, Romantikler'e göre atın simgelediği her şeyi kapsamaktadır: güç, asalet, evcilleştirilmemiş tutku ve yoğun duygular. Alfred Robaut, sanatçının ilk monografi yazarı, parçanın tarihini 1824 olarak belirlemiş olmasına rağmen diğer tasvirlerle olan tematik ve üslupsal bağlantılar çağdaş akademisyenlerin eserin daha sonraki yıllarda, 1825 ve 1829 arasındaki bir tarihte, resmedildiğini düşünmesine neden olmaktadır.