Gerard Sekoto
Sekoto'nun ilk aşkı müzikti, çok genç bir yaşta hediye olarak babasından bir harmonyum aldıktan sonra kendisine nasıl nota okuyacağını öğretmiş ve kendi bestelerini yapmıştır. Sanatçının ölümünün ardından bestelediği bu bir yığın şarkının eski bir valizde bulunması, The Sekoto Foundation tarafından Barbara Lindop gözetiminde "The Blue Heads" isimli bir müzikal CD'sinin çıkartılmasına yol açmıştır.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Paris, sanatsal özgürlüğün merkezi haline gelmiş, sunduğu içten ırksal ve sanatsal atmosferi deneyimlemeleri için binlerce sanatçı, müzisyen ve yazarı -birçoğu siyasi ya da kültürel sürgünlerdi- cezbetmiştir. II. Dünya Savaşı'nı takiben Left Bank'de yer alan (Tuileries'den Sen Nehri'nin karşısında) St. Germain Bulvarı, Paris'in entelektüel merkezi olarak Montparnasse Bulvarı ile yarışmıştır. 1947'de kendi isteğiyle Güney Afrika'dan ayrıldıktan sonra Sekoto işte bu ortama kültürel bir sığınak arayışıyla girmiştir. Siyahi ve fakir olmasından, dili ya da kültürü iyi bilmemesinden dolayı durumu güçleşen Sekoto'nun -soğuk, karanlık bir otel odasında resim yapan, tanınmayan bir sanatçı- Paris'teki ilk yılları bir hayatta kalma savaşıydı.
Dünyada caz müzisyenlerine ve bir sanat türü olarak caza gösterdiği saygı bakımından Fransa'ya rakip olabilecek çok az ülke vardır. Bu yüzden Sekoto l'Echelle de Jacob'ta (Yakup'un Merdiveni), Paris'in o zamanlarda en moda gece kulüplerinden, kulübün sahibinin rast geldiği bir seçmede piyano çalışını duyduğunda iş bulabilmiştir. Köşeli şekillerin ritmik kompozisyonunu vurgulamak için kalın impasto fırça darbeleri kullanarak Sekoto "Caz Orkestrası"nda görsel bir ritim yaratmaktadır. Paletinde gri ve mavinin tonları baskındır, böylece yer altındaki gece kulübü sahnesinin puslu havası yeniden yaratılmaktadır. Sıkışık kompozisyon, kısıtlı mahzen alanını yansıtmakta ve izleyicileri bir masada oturuyor, canlı müziği dinlerken onaylar biçimde kafa sallıyormuşçasına içine çekmektedir. Bu tabloyu yorumlarken Sekoto şöyle söylemiştir: "Bir öğrenci kafesinde çaldım, ardından müşterilerin daha çok parasının olduğu, Fransızların ve turistlerin daha fazla ödediği diğer çeşitli barlarda...Bu, St Germain gece kulübü mahzenlerinden bir tanesi. Müzisyenler yakın arkadaşlarım değil, resim de hemen orada yapılmadı."