Vitruvius Adamı by Leonardo da Vinci - 1490 Vitruvius Adamı by Leonardo da Vinci - 1490

Vitruvius Adamı

metalpointon kağıt üzerinde yıkama ile kalem ve mürekkep •
  • Leonardo da Vinci - 15 April 1452 - 2 May 1519 Leonardo da Vinci 1490

Antik Yunan matematikçi ve filozof Pisagor’a göre, sayılar yalnızca kutsal değil aynı zamanda her şeyin önemli bir yansıması, her şeyin temeli doğanın gerçek yapı taşıdır. Bu da her şeyin matematik kalıpları üzerine yapılandırıldığı anlamına geliyor. Bir kovandaki erkek-dişi arıların oranını tanımlamak için doğru sayıları kullanmamız, hatta yaprakların sarmal düzenini hesaplamamız şaşırtıcı değildir. Peki ya uyum veya güzellik kadar öznel bir şey? Bu sayılarla Mona Lisa’nın gözlerinin ortak yanı nedir? Cevap 1,618 — ve dalga geçmiyorum.

Matematiksel olarak, Altın Oran, oranlarının, iki miktarın büyüklüğüne oranıyla aynı olması durumunda, iki miktarın birbiriyle en uygun şekilde olduğunu belirtir. Üç ondalığa yuvarlanarak (pi gibi irrasyonel bir sayı olarak) 1.618 olarak ifade edilebilir. Doğada bulunarak, güzellik ve uyum oranlarının anahtarını elinde tuttuğu ve eskiden beri bu amaçla kullandığı söylenir. Atina'daki Parthenon'un mimarı Phideas, bu oranı bu yapıyı oluşturmak için kullandı, bu yüzden sayı phi (Φ) ile temsil ediliyor.

Güzellik desenlerindeki bu sayısal cazibe, sanat ve matematiğin diğer pek çok meraklısı tarafından üstlenildi. 1490 yılında, özellikle ünlü bir uzman, Altın Oran kavramından yola çıkarak günlüklerinden birinde her şeyin ölçüsü olarak İnsanlık Rönesans idealini yansıtan Romalı mimar Vitruvio'nun mükemmel insan oranlarını gösteren Vitruvius Adamı adında bir illüstrasyon çizdi.

Da Vinci, Rönesans’ın diğer birçok ressamları gibi resimlerinin elemanlarını bu orana uygun olarak tasarladı. Bu, yapay görünmekten kaçınmak için doğanın doğal desenlerini taklit ederek zahmetsizliği ifade etmek için titiz bir yöntem oluşturur. Daha sonra Dali gibi sanatçılar da bunu takip etti.

Etrafınıza bir bakın: Çevresiyle daha iyi uyum sağlayan insan şeyleri muhtemelen en çok düşünülmüş ve hatta bazen fark edilmeden geçenlerdir. (Genelde en uygun müziğin sadece kısıldığında fark edilen müzik olduğunu düşünüyorum.) Phi'nin uyumu her yerde; sadece gözlemlemek lazım.

Artur Deus Dionisio