Yüksek Pruvalı Bir Tekne Üzerinde Yatay/Tekdüze/Yavan Durgunluk by Winston Churchill - 1925 - - Yüksek Pruvalı Bir Tekne Üzerinde Yatay/Tekdüze/Yavan Durgunluk by Winston Churchill - 1925 - -

Yüksek Pruvalı Bir Tekne Üzerinde Yatay/Tekdüze/Yavan Durgunluk

Tuval üzerine yağlı boya • -
  • Winston Churchill - 30 Kasım 1874 - 24 Ocak 1965 Winston Churchill 1925

Sanat ve siyasetten daha karşıt iki alan olamaz - bir sonuca ulaşmak için, biri gerçeklik ve güzelliği, özgünlük ve doğallığı; diğeri ise Makyavelist tasarıları ve mekanizmaları dener. Biz ise birincisine hevesle ilgi gösterirken diğerinin donuk ve sıkıcı olduğunu düşünürüz. Bugünkü resmin alışılmadık yaratıcısının siyasi anlamda bir tanıtıma hiç ihtiyacı yok. Churchill, yalnızca resim yapmakla kalmadı - ki bu, onun kendi deyimi ile "bir çocuğun boya kutusuyla yaptığı deneylerin (...) yağlı boyadan eksiksiz bir kıyafete yol açması" idi - kendisi aynı zamanda, Nobel Edebiyat Ödülü ile onulandırılmış olan tek başbakan olarak yerini koruyan, çok beğenilen bir yazardı. 1920`de ofisinde, mühimmat bakanının evrak çantasıyla, gizli Charles Morin adı altında, sergilenmek üzere beş resmini, 30 sterline satılacakları Paris`e gönderdi. Tanınırlık kazanması, iki eserinin kabul edilmesinin ardından Kraliyet Akademisi`nin 1947`de kendisine Olağanüstü Fahri Akademisyen ünvanını verdikten sonra yeni bir takma ad olan Mr. Winter adı altında gerçekleşecekti. Fakat tuvaller ve ressamlar siyasette her zaman mutlu bir rol oynamadı. Öncelikle, siyasetin ve tarihin sıkıcı olduğunu düşünenler, Józef Piłsudski`nin çılgın biyografisine bir göz atın - bu Polonyalı kahramanın Jack London öykülerindeki kadar hayalperest bir hayatı vardı. Bir bölümde, başkanlık için yarışmayı reddetmesinin ardından, seçilmiş başkan ve arkadaşı olan Narutowicz suikaste uğruyor. Katil ise, aslında Piłsudski`yi öldürmeye niyetli olan Modernist ressam Eligiusz Niewiadomski. Ressam, henüz yeni seçilmiş olan başkanı sanatsal bir sergi açılışında, Zachęta Sanat Galerisi`nde vuruyor. Churchill bir keresinde şunu demişti: "Başarı, hevesini kaybetmeden bir başarısızlıktan diğerine koşmaktır" insanlık adına mükemmel bir tavsiye, keşke sinirleri bozuk olan genç bir ressam Viyana Güzel Sanatlar Akademisi`ne girişi iki kez reddedildikten sonra da resim yapmaya devam etseydi... Biri eğer her şeye bir ressamın ışıl ışıl gözleriyle göğüs gererse, siyasetin üzeri bile henüz anlatılmamış -mutlu ya da mutsuz- bir öykünün renkli coşkusu ile örtülür.

Artur Deus Dionisio