İyi Çoban

Henry Ossawa Tanner Amerikan bir sanatçıydı ve Afrikan-Amerikan ressamlar arasında ilk uluslararası ün kazananıydı. Çoğu ressamın Afrikan-Amerikan çırağı reddetmesine rağmen, 1879’da Tanner Philadelphia’daki Pennysylvania Güzel Sanatlar Akademi’sine kaydoldu, o zamandaki tek siyahi öğrenciydi. Okula kaydolma kararı sanatın kurumsal eğitimi tarihinde heyecanlı bir zamana denk gelmişti. Sanat akademileri uzun zamandır yorucu bir çalışma düşüncesine bağlıydı, neredeyse hepsi alçı çalışmaları ve anatomi derslerinden oluşuyordu. Bu, sert biçimde Thomas Eakins’in “Çizim ve Resim Profesörü” olarak Pennysylvania Akademisi’ne katılışıyla değişti. Eakins yeni methodları destekliyordu: Canlı modellerle çalışma, anatominin kadın ve erkekli sınıflarda direkt tartışılması ve kadavraların insan vücudunu daha iyi anlamak için açılması gibi. Sanatçı olarak özgüven kazanması ve eserlerini satmaya başlamasına rağmen Philadelphia’da ırkçılıkla başa çıkmak zorunda kaldı. Tanner 1891 yılının sonlarında Amerika’dan Fransa’ya gitmek üzere ayrıldı. Bu resimde etkileyici manzaranın kendisi uğruna hikayeyi önemsiz gösterir. Tanner’ın oğlu Jesse İyi Çoban’ın babasının en sevdiği konusu olduğunu hatırlar. Sanatçı inanmıştır ki “Tanrının kötülükle savaşmak için bize ihtiyacı vardır ve bizim de Tanrıya yol göstermesi için ihtiyacımız vardır”.