Ayçiçekleri

Önümüzdeki 4 hafta boyunca her Pazar, İsveç'teki Kunstmuseum Bern'deki koleksiyonu size sunacağız. Büyümeye devam eden koleksiyon günümüzde 3.000'den fazla resim ve heykel dışında 48.000 çizim, baskı, fotoğraf, video ve film barındırıyor. Müzenin kökenleri 18. yüzyılın sonlarına, devrimci fikirlerinin olduğu zamana denk geliyor. Bu fikirler 1809'da, Yerel Sanat Koleksiyonu'nu barındıran ilk binanın kurulumuna yön  erdi. Kısacası keyfine bakın :) İlk olarak Vincent van Gogh ile başlıyoruz. Van Gogh kısa hayatı boyunca birçok çiçek temalı eser yaratmıştır. Bunların bir kısmı ayçiçeklerini kapsıyor. Çalışmalarından dordunde - bizimki de dahil olmak üzere - çiçekler tam açmış sekilde vazoda çizilmemişlerdir. Tersine masada ya da yerde yığılmış ve solmuş durumdalar. Tıpkı hayattan ve yaşlılıktan korkan yaşlı insanlar, eski yıpranmış ayakkabılar gibi sanatçı, solmuş çiçekleri cizilmeye değer bulmuştur. Solmuş olmalarına rağmen sanatçı onları bize  canliymiscasına canlı ve dinamik renklerle sunmuştur. Çiçeklerin arasında farklı renkli fırça darbeleri dönen bir biçimde uyguladığını görüyoruz. Fırça darbelerinin böyle ritmik uygulanması, çiçeklerin bulunduğu temeli yok etmiştir. Bu resimdeki üç boyutluluğu yok etmiş ve resmi düz kılmıştır. Nerdeyse bütün resimlerinde olduğu gibi renkleri uygulayışı, sanatçının resmi yapar ikenki iç gerginligini yansıtıyor. Parasal olarak sıkışıklılığından dolayı van Gogh birçok resmini başka bir resim üzerine çizmiştir. Bu resm X-ray'e tutulduğunda altında kendi portresinin olması muhtemel bir adam görülmüştür. Van Gogh resmi başka bir sanatçı arkadaşı olan Paul Gauguin'e vermiştir. Resim ardından bir sanat eseri açık arttırıcısı olan Ambroise Vollard'ın malı haline gelmiştir. O da resmi Edgar Degas'a satmıştır. Degas'ın özel koleksiyonu tasfiye edilince erken 1970'lerde Hahnloser ailesinin malı olmuştur. Aile sonunda resmi Bern'deki sanat müzesine bağışlamıştır.