Nelson'ın Ölümü by Daniel Maclise - 1859–1861 Nelson'ın Ölümü by Daniel Maclise - 1859–1861

Nelson'ın Ölümü

tuval üzerine yağlıboya •
  • Daniel Maclise - 25 Ocak 1806 - 25 Nisan 1870 Daniel Maclise 1859–1861

Bu devasa yağlı boya tablo İrlandalı artist Daniel Maclise’ye ait. Burada Koramiral Horatio Nelson’ın Trafalgar zaferi sırasındaki ölümü tasvir edilmiş. Bu tablo, Lordlar Kamarası’nda yer alan büyükçe bir duvara yapılmak üzere resmedildi. 10m boyunda ve 35.3m genişliğinde olan bu tablo, standart bir tablodan birazcık büyük. Maclise, Kraliyet Galerisi’nden iki duvar resmi için sipariş aldı. Bunlardan biri Wellington and Blücher’in buluşmasını, diğeri de Nelson’ın ölümünü tasvir edecekti. Duvarı sodyum silikat ile kapladı. Çünkü, sıradan freskin çok zor olacağı kanısındaydı. Ne yazık ki, duvar resimleri çok dayanamadı ve 1869’lara gelindiğinde renkler çoktan solmaya başlamıştı. Yine de modern eleştirmenler, eserlerin ciddi ve ağırbaşlı gerçekliğine hayran kalıp övmeye devam ettiler.

Neyse ki, bu büyük yağlı boya çalışma hala renklerini ve detaylarını koruyor. Amiral Nelson, HMS Victory’nin güvertesinde Kaptan Hardy’nin kollarında can verirken resmedilmiş. Tayfa etraflarını sarmış. Aralarında ilginç bir şekilde en azında iki siyahi denizci de var. Maclise bu tabloyu yaparken çok ince çalıştı. Savaştan sağ kurtulanlar ile konuştu. Savaş malzemelerini yerinde inceledi. Ortada yer alan siyahi denizci oldukça önemli. Çünkü Fransız gemisi Redoutable’daki, Nelson’ı öldüren kişiyi işaret ediyor. Siyahi denizciler ve Nelson’ın çevresine toplanmış kadınlar, Viktorya dönemi halkının birliğini ve beraberliğini sembolize ediyor. Her ne kadar sınıf farklılıkları ve eşitsizlik olsa da. Bu tablonun yapıldığı yıllarda denizcilerin dörtte biri siyahiydi ve İngiliz yaşam tarzına adapte olmuşlardı. Batı Afrika’dan, Batı Hint Adalarından ve Birleşik Devletlerden gelen siyahi denizciler Liverpool limanı için alışıldık bir manzara oluşturuyordu.

 

Resmin her yerinde ayrı bir insan tasviri var. Tayfanın her bölümü tek tek her ayrıntısıyla resmedilmiş. Yaşanan kaos ve kıyım da çok etkili bir şekilde hissediliyor. Tayfadaki genç denizciler top ateşini kesmemek için can havli ile çalışıyorlar. Onların hemen solunda iki denizci yaralanan genç Teğmen Westphal’a destek çıkıyorlar. Onların arkasında iki başka denizci ellerinde kovalar ile güverteye su taşıyorlar. Redoutable’da çıkan yangını söndürmeye çalışıyorlar ki, Victory’ye de sıçramasın. Sol tarafa doğru ise bir grup denizci, birisi gri saçlı yaşlıca bir adam, çok kötü yaralanmış bir tayfayı tedavi için taşıyorlar. Onların da solunda iki kadın, kan içindeki bir denizcinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Birisi bir kap su taşıyor. Diğeri de sünger ile askerin yüzündeki kanı temizliyor. Gemi aşçısı ise konyak ikram ediyor.

Maclise, yeteneği ve cana yakınlığı sayesinde, İngiliz ve İrlanda sanat dünyasından birçok dost edindi ve destekçi buldu. Kendisi ilk olarak Cork Sanat Enstitüsünde eğitim görmüştü. İrlanda kültürünün canlanmasında rol oynadı. 1825 yılında Cork’u ziyaret eden bir romancı Sir Walter Scott’un bir portresini çizdikten sonra çok beğenildi. Böylece kariyerine portre sanatçısı olarak başladı. 1927 yılında Londra’ya taşındı. 1827’de de Kraliyet Akademi okullarına girdi. İlk başlarda portre üzerine çalıştı, ardından da nesne ressamlığına geçti. Maclise’nin çalışmaları çoğunlukla tarihi, edebi bir temele oturur. Maclise jest ve mimiklere, ifadelere ve detaylara çok önem verir. Sonraları tarihi çalışmalarında, realist özelliklerden çok sembolik özellikler ön plana çıkmaya başladı.

 

Bu devasa tasvir, Rönesans ve Barok dönemlerinden çokça özellik barındırıyor. Nelson’ın ölümü kahramanca bir kutlama havasında resmedilmemiş. Şehit olmanın kutsallığı ama aynı zamanda bunun acısı bir arada bu tabloda görülmekte. Törensel bir fedakarlık havası var.

 

Nelson gerçekten de tam bir kahramandı. Bir önceki savaşta gözünü ve kolunu kaybetmişti (resimde açıkça görülebilir). Fransız keskin nişancılarına hedef olma pahasına amiral ceketini çıkarmamakta ısrar ediyordu. O dönemin süper modeli Bayan Emma Hamilton ile uzun süredir ilişkisi vardı. Trafalgar Meydanındaki yerini, Napolyon ordularına karşı gösterdiği başarıları ile, denizlerdeki İngiliz egemenliğini iki yüzyıl daha sürdürülmesini sağlayarak gerçek anlamda hak etmiş oldu.

- Clinton Pittman