İsimsiz

 30 Haziran 2019 tarihine kadar Viyana'daki en favorilerimizden Kunsthistorisches Müzesi'ndeki muhteşem Mark Rothko sergisini ziyaret edebilirsiniz. Sergideki şaheserlerden biri olan, bugün sunduğumuz eserin keyfini çıkarın! :) 

 Bu eserde olduğu üzere, Rothko’nun saf renkleri öforik bir biçimde maskelemesi; yorumcularının, onun duyumculuk ve kolorist olmasıyla kazandığı methini sorgulatmaya itmişti. Bu durum aynı zamanda Rothko'yu derinden etkilemiştir çünkü Rothko artık destekçilerinin, kendisinin temel amacını gözlerinden kaçırdıklarına inanmaktaydı. Ona göre tuval kağıtları zıtlıkların vahşi savaşını simgelemekteydiler -yatay ile dikeyin, sıcak ile soğuk renklerin- bu da çağdaşlığın varoluşsal karmaşasını çağrıştırmaktaydı. Eserleri insani duygular ve drama ile ilgiliydi. “The Black Painting” adını taşıyan tablolara, sanatçının intihar etmeden bir yıl önce başlamış olması, Rothko’nun çalışmalarının trajediyi yansıttığına dair genel kanıyı doğrulamıştır. Bu eserdeki gibi tuvallerindeki ıssızlaşma ve renginin süzülüp beyaz bir sınırla boğulması -önceki çalışmalarındaki serbest yüzer formlarını veya örtülü katmanlarını önermek yerine-  iddia edildiği üzere, Rothko'nun resimlerinin ölümle ilgili olduğunu göstermektedir.

Not: Rothko’nun çalışmalarının sizi şaşırtacağına eminiz. Onları Viyana'daki sergide görebilir ya da buradan okuyabilirsiniz.