Johannes Vermeer
Yüzyıllar boyunca, Rembrandt Hollanda'nın en saygın usta ressamlarından biriydi. Günümüzde, yerini, bir zamanlar "Delft'in Sfenksi" olarak adlandırılan, Vermeer almıştır. Rembrandt'ın abartılı ihtişamının ve aşırıya kaçan duygularının yerine Vermeer, püriten düzeni ve sessiz uyumun izlerini sunmuştur. Her çağın kendi estetik ihtiyaçları var denebilir.
Bu küçük resim klasik bir Vermeer'in bilindik bileşenlerini sunar: Sarı ışıkla dolu, rahat bir iç mekanda bir erkek ve bir kadın tek başlarına keyifli bir anı paylaşıyor; havanın soğuk olduğunu resme bakarak neredeyse hissedebiliyorsunuz. Burada, insan doğasının değişimleri tasvir edilse de resmin asıl konusunun ışık olduğu; açık pencereden yayılan, bölmelerdeki yansımaları aşan, perdelerin ardında boğuşan, yumuşak duvar sıvasını okşayan; parlak kumaşların, ışıl ışıl görünen bardağın ya da yumuşacık parşömende yer alan haritanın (Üstte Hollanda tasvir edilmiştir.) üzerinde gelişigüzel hareketlerle ilerleyen ışık olduğu açıktır. Ancak ışık kısa bir süre sonra karanlık köşelere çekilecek ve çok geçmeden genç kadının yalvaran yüzünü ve yumuşak başörtüsünü farklı şekilde vurgulayacaktır. Bu üstü kapalı, incelikli tarzda Vermeer ışığı zamanı yansıtmak için bir metafor olarak kullanır ve bize kaçınılmaz sonuçlarını çok nazikçe hatırlatır. Bu anlara tanıklık edebildiğimiz için çok şanslıyız.
Bu İNANILMAZ başyapıtı The Frick Collection sayesinde sunuyoruz. <3
Not: Vermeer'in Umutsuz Ev Kadınları'na buradan ulaşabilirsiniz. ;)