Vincent van Gogh
Bugün özel ayımıza Hollanda Otterlo'daki Kröller-Müller Museum ile başlıyoruz. :) Bu müzenin Van Gogh Müzesi'nin ardından ikinci en çok Van Gogh eseri içeren müze olduğunu biliyor muydunuz? Bu sebeple bu aya, gördüğünüz bu hoş Van Gogh eserinden başka bir şeyle başlamayı düşünemezdik. :) İyi okumalar!
Van Gogh için selvi ağacı Provence'ın nihai sembolüydü. Erkek kardeşi Theo'ya "Selviler hala kafamı meşgul ediyor" diye yazmıştı, "Onlarla ayçiçeği tablolarında yaptığım gibi bir şey yapmak istiyorum çünkü hala kimsenin onları benim gördüğüm şekilde resmetmemesi beni şaşırtıyor. Hatları ve oranları itibariyle çok güzeller, Mısır dikilitaşları gibi. Yeşilinin de seçkin bir gösterişi var."
Van Gogh "Gece Vakti Provence'daki Taşra Yolu"nu Saint-Rémy'deki akıl hastanesinden ayrılmadan kısa bir süre önce yapmıştır. Bu var olan bir manzaranın resmi değil, tahminen Saint-Rémy'nin hatırası ve Provence'daki kalışı süresince edindiği izlenimlerin özeti olarak zihninde oluşturduğu bir kompozisyondur.
Van Gogh Saint-Rémy'de renk ve fırça kullanımı üzerine denemeler yapmıştır. Birçoğu çalışması zarif şekiller ve sarmal çizgilerden oluşur. Burada da bunu görebiliyoruz. Arka arkaya vurulan kısa ve ritmik fırça darbeleri resme büyük bir dinamizm katmaktadır.
Harika bir Pazar günü dileriz!
Not: Kröller-Müller Müzesi dünyadaki ikinci en geniş Van Gogh koleksiyonuna sahip. Dahası burada Claude Monet, Georges Seurat, Pablo Picasso ve Piet Mondrian gibi modern ustalardan başyapıtlar da bulunuyor. Fakat Helene Kröller-Müller olmasaydı müze de olmazdı. Kendisi müze fikrinin ve koleksiyonunun arkasındaki kadındır. Hikayesini buradan okuyabilirsiniz!