Mikalojus Konstantinas Čiurlionis
1875 yılında bugün, Litvanyalı ressam, besteci ve yazar, Sembolizm ve Art Nouveau (zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı, kıvrımların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı bir sanat akımı)'ya katkıda bulunan ve fin de siècle (Fransızca'da yüzyılın başı anlamına gelir. Yaygın olarak 1900'lü yıllar için kullanılmaktadır, ancak aynı zamanda eski bir çağın kapanması ve yeni bir çağın başlaması anlamına da gelmektedir) çağının temsilcisi olan Mikalojus Konstantinas Čiurlionis doğdu. Avrupa'da soyut sanatın öncülerinden biri olarak kabul edildi. Bugünkü çalışmasını M. K. Čiurlionis Ulusal Sanat Müzesi sayesinde sizlere sunuyoruz. :)
M. K. Čiurlionis, sanatta yeni hareketlerin oluştuğu 20. yüzyılın başında yaşadı ve çalıştı. Eserlerinde o zamanlar ve bugün hala insanları heyecanlandıran fikir ve temaları dile getirdi. Ayrıca insan varoluşunun ortak sorularına cevaplar aradı. Fin-de-Siecle Avrupası'nda çok popüler olan farklı felsefi ve dini teorilere olan ilgisiyle zenginleşen, halk yaratıcı zihniyetine dayanan M. K. Čiurlionis' sanatı, kişinin, ulusun ve çağın özlemlerini kucakladı. M. K. Čiurlionis yedi resimli sonat resmetmişti. Sanatçı onları sayılarla adlandırdı (gerçek başlıklar daha sonra uyarlandılar). Resimli sonatları, müzik ve sanatın kaynaşması olan bir sinestezi (duyuların birbirlerine karışması) teorisi ile ilişkilendirilebilir. M. K. Čiurlionis'in resimli sonatları, sinestezi konularına özgün bir yaklaşımı somutlaştırır. Sanatçı, müzikal formların yapısıyla (sonat, füg veya prelüd gibi) ilişkileri olan müzik kompozisyonunun ilkelerini resimlere uyguladı. Gerçeklikten, farklı uzamsal düzeylerden ve zaman içindeki anlardan çeşitli motifleri ve aynı zamanda zıt sembolik görüntüleri ritmin dinamiklerine dayalı tek bir kompozisyon sisteminde (döngü) birleştirdi.
Yıldızların Sonatı. Allegro. Andante, uzayın sanatsal bir vizyonudur. Bu sonatta izleyici fantastik, çok katmanlı görüntülere maruz kalıyor. Resimdeki tüm kompozisyon unsurları, farklı varyasyonların karmaşık bir ritimde düzenlenmiş halleridir. Üçüncü boyutun tasviri artık uzay perspektifini kullanmaz, bunun yerine değişen opaklığa sahip birbiri üstüne binmiş katmanları tercih eder. M. K. Čiurlionis, evreni iç içe geçmiş kozmik sisler, yıldızlar ve güneş ışığının muhteşem bir polifonik senfonisi olarak tasavvur eder. Bu uzay okyanusunun dalgaları - melodiler - girdap ve dokuma yaparak, Samanyolu'nun yolunun delindiği zengin, süslü ve görkemli bir ağ oluşturur. Uzaydaki hareket kaotik değil, ritmik ve uyumludur. Evrenin düzen ve uyumunun sembolü, giderek incelen bir ışık kulesi üzerinde duran parlak bir meleğin figürü olarak tasavvur edilir.
Not: Resim ve müzik arasında yadsınamaz bir ortaklık vardır. Sanatçıların müziği sanatta nasıl tasvir ettiğini buradan keşfedebilirsiniz.
Sizi haberdar etmek isteriz- 2022 Dailyart Takvim ön satışları başladı!! Normal fiyatın %25'ine buradan bakabilirsiniz, bitmeden acele edin!