Munich-Schwabing ile St. Ursula Kilisesi

Gençliği boyunca, Kandinsky çeşitli akademik alanlarda sağlam bir temel oluşturdu, hukuk ve iktisattan müziğe kadar çeşitli konularda çalıştı ve 1893'te Moskova Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak atandı. Orada birkaç yıl öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra Kandinsky resim eğitimi almaya karar verdi. 1897'de Münih'teki sanat akademisinde okumak için Rusya'yı terk etti ve Almanya'ya gitti. Evini Münih'in hemen güneyinde, Murnau şehrinde bir üs olarak kullanan Kandinsky, 1903-1908 yılları arasında Batı Avrupa ve Afrika'dan Hollanda, Fransa, Tunus ve İtalya'ya seyahat ederek geniş bir yolculuk yaptı. Kandinsky’nin ilk çalışmaları, esas olarak yirminci yüzyılın başında Batı Avrupa'ya yayılan Art-Nouveau hareketinden etkilendi ve sonuç olarak geniş renk ve ritmik çizgilerle dikkat çekti. Bununla birlikte, tarzı yakında değişecekti, 1910'a kadar birçok sanat tarihçisinin dünyanın ilk soyut resmi olarak geniş çapta tanıdığı şeyler üretti. Münih'teki ilk yıllarında, eserleri bir evrim geçirdi, bu sayede manzaralardan: “Etkileyici kuvvet çizgileri ve artan renk lekelerinin yaratıcı hareketinin tüm temel şiddet ve enerjisiyle yeniden canlandırdığı düşlenen veya hayal edilen bir dünyanın güçlü tasavvurlarına" dönüştü.