Mektup by Alfredo Cristiano Keil Mektup by Alfredo Cristiano Keil

Mektup

  • Alfredo Cristiano Keil - 3 Temmuz 1850 - 4 Ekim 1907 Alfredo Cristiano Keil

Bazı şeyler hayattan da büyük. Bir şekilde yaptıklarımız başkalarını etkiliyor, gölde büyüyen dalgalar gibi aldığımız her karar da yayılıp başkalarını etkiliyor ve zamana direniyor. Fakat bazı eylemlerimiz farklı boyutlara ulaşıp kendilerince bir canlılık kazanıyorlar. Ve pek çoğunun ulaşabildikleri büyüklük hakkında bir fikrimiz bile yok.

1848'de bir genç Alman çift Portekiz'e yerleşmeye karar verirler, ve burada evlenirler. 3 Temmuz 1850'de Lizbon'da Alfredo Cristiano Keil doğar. Hızla gelişen sanatsal ruhuyla Nuremberg Üniversitesi'nde müzik ve resim okumaya karar verir. Sanatçı, politikacı ve askerlerin Nuremberg Üniversitesi hakkındaki tutumları sebebiyle Fransa-Prusya Savaşı'ndan kaçıp Portekiz'e geri döner. (1870)

Keil, Almanya'dan Lizbon'a Romantik bir ruh getirmişti. Romantizm Avrupa'da oturmuş bir hareket olmasına karşın Portekiz'de henüz bu denli bir etkisi yoktu. Keil daha çok manzara resimleri yapmıştır fakat bu tablonun farklı bir havaya sahip olduğunu düşünüyorum. İki kız büyük bir merakla bir mektubu okumaktalar. Mektupta nelerin geçtiğiyse yalnızca tahminimize kalmış. Eğer Alfredo Keil yaptığı bir eylemin bıraktığı iz hakkında gelecekten bir mektup alsaydı, bu kızlar gibi şaşkına dönerdi sanıyorum.

Geçen hafta seçilmiş Portekiz başkanı göreve başladı. (İlginçtir, başkan eski üniversitemde hukuk hocasıydı.) Protokolün emrettiği gibi, kutlamaya katılan herkes bugün sizlere sunduğumuz sanatçıdan bir eserin tadını çıkarttı: Alfredo'nun aynı zamanda müzik okuduğunu hatırlıyorsunuz, değil mi? Aslında daha çok müzik alanında yaptığı eserlerle tanındı, özellikle de monarşi döneminde yasaklanmış güçlü bir müzikal ültimatom olan "A Portuguesa"yı besteledikten sonra. Devrim sonrasındaysa Portekiz cumhuriyetle yönetilir oldu ve "A Portuguesa"'yı bugün hala milli marş olarak söylüyoruz.

Bütün eylemler önemlidir, ve onlardan sorumluyuz. Bu sorumluluk, bir ülke yönetme yetkisini eşitler arasından birini seçip yetki tayin ettiğinde daha da büyüktür.  Büyük uluslar doğru liderleri seçmeyi başaramadıklarından utanç ve radikalizmin ellerine düşmüştürler. 

Unutmayın: Siz göle çarpan ve dalgalar yaratan minik bir taşsınız, ve yarattığınız etki diğerlerini etkileyerek sonsuza dek yankılanacaktır. 

Artur Deus Dionisio