Pagan Tanrıça, ya da Aşk Tanrıçası

Giovanni Segantini büyük pastoral Alp manzaralarıyla tanınmış bir İtalyan ressamdı. 19. yüzyılın sonlarında Avrupa’nın en ünlü sanatçılarından biriydi. Hayatının sonralarında doğanın Sembolist imgeleriyle Divizyonist bir resim tarzını birleştirdi. Yaşamının son döneminde İsviçre’de aktifti.

Pagan Tanrıçası'nda, içlerinde Giorgione ve Titian’ın (Tiziano) Venere di Dresda'sı (Dresden Venüs’ü) ve Titian’ın (Tiziano) Venere di Urbino’sunun (Urbino Venüs’ü) da olduğu Venedik Rönesansı prototiplerine benzerlik gösteren kadın figürünün tasvirini görüyoruz.

Resmin bu oval versiyonu 1894’te yapılan ilk taslağın sonraki yeniden çalışmalarının bir sonucudur. Aynı sene Sforza Kalesindeki kişisel sergisinde sunulduktan sonra, Segantini bazı eleştiriler üzerine ilk kez resmi yeniden düzenledi. İlk başta çıplak olan kadın figürü uygunsuz görüldü, bu yüzden sanatçı kadının gür sarı saçlarıyla iç içe geçen, onu çevreleyen kırmızı perdeyi tasarladı. Manzaranın dışına doğru genişleyen bir kısmı, parlatılmış altın cila ile kaplanarak resim şu anki oval şekline çerçevelendi. Son olarak 1930’larda, altın cilası katmanının üzerine gösterişli altın çerçeve eklenmiştir.

İşte  Giovanni Segantini'nin mutsuz bir sona sahip karlı bir hikayesi.