Bilinmeyen Sanatçı
Netsukeler, 17. yüzyıl Japonya`sında, pratik bir amaca hizmet etmek üzere icat edilmiş minyatür heykellerdir. Bugünkünü biz, Toledo Sanat Müzesi sayesinde sunuyoruz.
Geleneksel Japon giysilerinde -kosode ve kimono denen kaftanlarda- hiç cep yoktu; ama bunları giyenlerin pipo, tütün, para, mühür ya da ilaç gibi kişisel eşyalarını saklayacak bir yere ihtiyaçları vardı. Bunun için buldukları çözüm, bu nesneleri, kaftanın kuşağına (obi) kordonlarla asılmış olan taşıyıcılara (sagemono) yerleştirmek oldu. Taşıyıcılar, keseler ya da dokunmuş küçük sepetler olabilirdi, ama bunların arasında en popüleri, kordonların üzerindeki, adına ojime denen sürgülü boncuklar ile kapatılan, el ile ustalıkla yapılmış kutulardı (inrō). Taşıyıcının şekli ne olursa olsun, kordonun üst noktasını kuşağa bağlayan toka, netsuke denen, oyulmuş, düğmeye benzeyen bir geçiş tokasıydı.
Zaman içerisinde netsukeler, sadece işlevsel olmaktan çıkıp mükemmel sanatsal yeteneğin ve olağanüstü ustalığın yansıtıldığı nesnelere evrildi.
Britanyalı seramik sanatçısı Edmund de Waal`ın Amber Gözlü Yabani Tavşan`ını okudunuz mu? De Waal, bir zamanlar oldukça varlıklı, Avrupa Yahudisi bir bankacılar hanedanı olan kendi ailesi Ephrussi`nin öyküsünü anlatıyor. 1938`de Ephrussiler, Naziler varlıklarına el koyduklarında neredeyse her şeylerini kaybetti. Savaştan sonra bile aile, paha biçilemez sanat eserlerinin de dahil olduğu geniş çaptaki varlıklarının çoğunu geri almayı başaramadı, fakat, kolayca gizlenebilecek 264 parçalık minyatür Japon netsuke heykelleri, Viyana`da savaş yılları sırasında Palais Ephrussi`nin sadık bir yardımcısı olan Anna tarafından bir döşeğin içine saklanarak kurtarıldı.
Benim favorilerim arasında olan bu kitap, oldukça keyifli :)
- Zuzanna
Not. İlhamını sanattan alan daha fazla kitap arıyorsanız, müthiş seçkimize buradan bir göz atın <3