Agnes Denes
Agnes Denes, eseri hakkında, "Benim işim bir süreç, bir yer, bir tahıl tarlası, matematiksel bir orman, insan zekasıyla ifade edilen bir doğa, topraktaki felsefe" diyor.
Denes kendini çevre sanatının bir öncüsü olarak görür ve kamu alanlarındaki sayısız etkinliği; şehirler, endüstri ve sanayi sonrası alanlar gibi insanların yoğun bir şekilde geliştirdiği çevrelerde ekolojik farkındalığı yayma girişimlerine odaklanır. 1960'lardan beri yarattığı eserlerde Agnes Denes, doğal sürecin dinamiklerini ve toplum organizasyonlarını birleştirerek disiplinler ötesi bilgiden yararlanır. En çok beğenilen eserlerinden biri, 1982 Buğday Tarlası - Bir Yüzleştirme: Battery Park'tır (Wheatfield - A Confrontation: Battery Park). Aşağı Manhattan'daki atık sahasını temizlemiş ve dahası her noktasına buğday ekmiştir. İki yüz kamyon dolusu toprak, bölgeye getirilmiş ve iki yüz seksen beş tahıl şeridi elle kazılmıştır. Dört aylık denemenin sonucu; Minnesota Sanat Müzesi tarafından organize edilmiş Dünya Açlığının Sonu için Uluslararası Sanat Gösterisi adlı bir sergiyle dünyada yirmi sekiz şehre yolculuk eden beş bin kilogram unun elde edildiği bir Ağustos hasadıydı. Daha da önemlisi, sanatçının tarlayı ektiği yer, Özgürlük Heykeli'nin çaprazında; Wall Street ve World Trade Center'ın (Dünya Ticaret Merkezi) arasında yer alıyordu.
Verimli toprak ve üzerinde yetişen buğdayın birleşimi -bolluğun arketipik bir sembolü- küreselleşmenin ve finansal spekülasyonlara bağlı ekonominin simgeleriyle birlikte; refah hakkındaki düşüncelerin çelişikliğini gözler önüne sermiştir. Yaptığı eylemlerle Denes, dikkatleri; küresel ekonomide yanlış sıralanan önceliklerimize ve her zamanki gibi iş dünyasını yönlendiren, ekonomik sistemin bir yan etkisi olarak iklim borcu (climate debt) ve eşitsizliğin artmasına sebebiyet veren Wall Street bankerlerine çekmek istediğini vurguluyor. Proje tamamlandıktan sonra arsa, lüks apartman yapımı için devredildi.
Bugün bu eseri Varşova Modern Sanatlar Müzesi sayesinde sunuyoruz. Bu eser, Penumbral Age adlı serginin bir parçasıdır. Müzenin son elli yıldan sanatsal eserler sunduğu Gezegensel Değişim Döneminde Sanat (Art in the Time of Planetary Change), Dünya gezegeninin geçirdiği değişimlerin gözlemlenmesine ve görselleştirilmesine dayanır.
Not: Başka bir kadın sanatçı, Sigalit Landau doğal bir kaynak kullanarak -Ölü Deniz- benzersiz sanatını yaratır. Bu olağanüstü sanatı buradan görün.