Gerard van Honthorst
Bu büyük, nefes kesen tablo Çile'deki (The Passion; İsa'nın Kudüs'e gelişi ile çarmıha gerilmesi arasında yaşadığı kısa zaman dilimi içinde gerçekleşen ve Hristiyanlığın "Kurtuluş" doktrinine temel olan olayları anlatmak için kullanılan bir terim) bir anı tasvir ediyor: Mesih’in Sanhedrin (Yahudi yargı organı) önünde yargılanmasını. Honthorst, gereksiz ayrıntıları ortadan kaldırarak dramatik aydınlatmaya sahip sessiz bir palet kullanmış. Kompozisyon, ortadaki masada yanan mum etrafında simetrik olarak dengelenmiştir: parıldayan alev, Mesih'in ve oturarak ona bakan adamın yüzlerini aydınlatmış, ancak daha fazlasını değil. Resim, sanatçının İtalyanlardan Gherardo delle Notti (Gecelerin Gerard'ı) lakabını nasıl aldığını gösteriyor.
Bu oturan figürün kimliği tartışma konusu olmuştur. Honthorst’un öğrencisi ve biyografi yazarı Joachim von Sandrart, 1628’de Roma’daki Giustiniani koleksiyonunda bu tabloyu gördüğünde figürü, Yahudiye’nin (veya Yehud, İbranice Kutsal Kitap'ta bahsedilen, Filistin bölgesinin güneyinde yer alan tarihi İbrani ve İsrailli dağlık bölgesi ve bu bölgede daha sonra kurulmuş bazı devletlerin ismi) Romalı valisi Pilatus’un karşısındaki İsa olarak tanımladı. Giustiniani ailesinin 1638 yılında yapılan envanterinde, rahip Caiaphas'ın karşısındaki Mesih olarak kaydedilmiştir. Başka bir argüman, Mesih'in yargılanmak üzere karşısına getirildiği farklı bir rahip olan Annas'ın önünde olduğunu öne sürüyor. Çoğu sanat tarihçisi Giustiniani envanterinin doğru olduğunu ve Honthorst'un İsa'yı Caiaphas'ın karşısında tasvir ettiğini düşünse de, Yüksek Rahibin Karşısındaki Mesih iyi bir sonuç gibi görünüyor.
Honthorst’un 1610’da Roma’ya gelişi, oldukça etkili Caravaggio’nun ölümüyle aşağı yukarı aynı zamana denk gelmişti. Hollandalı sanatçının geliştirdiği üslup, büyük ölçüde İtalyan usta ve takipçilerinin tarzına dayanıyordu. Honthorst, San Luigi dei Francesi kilisesinin Contarelli Şapeli'nde Caravaggio'nun başyapıtlarından bazılarını görmek için, bu resmin muhtemel sahibi olan Marchese Vincenzo Giustiniani'nin sarayından geçmek zorunda kaldı. Honthorst, bu yıllarda Giustiniani’nin evinde yaşadı ve Caravaggio ve diğer ressamların tarzını benimsedi, ardından memleketi Utrecht’e döndüğünde onların tarzını aktardı.
Giustiniani’nin Roma’daki koleksiyonu da Honthorst’un, Yüksek Rahibin Karşısındaki Mesih'i resmettiğinde takibinde olması gereken bir tabloyu içeriyordu. Luca Cambiaso, memleketi olan Cenova’da (Museo dell’Accademia Ligustica di Belle Arti-Ligustica Güzel Sanatlar Akademisi Müzesi-), 1570’den sonrasına tarihlenebilecek, sahnesinde iki mumun yandığı, Caiaphas’ın karşısındaki İsa’yı resmetti. Utrecht ressamının bu çarpıcı basitliğiyle, büyük İtalyan ustalarıyla rekabet etmek için motive olduğunu, Cambiaso’nun Mesih’in hayatındaki bu belirleyici anın biraz kalabalık tasvirinden tartışmalı olarak daha başarılı olan bir resimle anlayabiliriz.
- Clinton Pittman
Not: Caravaggio'nun eşsiz resim tarzını takip eden Caravaggisti sanatçıları hakkında buradan daha fazla bilgi edinebilirsiniz.