

Alte Pinakothek
Alte Pinakothek (Eski Pinakothek), Almanya'nın Münih kentindeki Kunstareal bölgesinde yer alan bir sanat müzesidir. Dünyanın en eski galerilerinden biridir ve Eski Ustalar’a ait en ünlü koleksiyonlardan birine ev sahipliği yapar. "Alte" (Eski) Pinakothek ismi, koleksiyonun kapsadığı dönemi, yani on dördüncü yüzyıldan on sekizinci yüzyıla kadar olan zaman aralığını ifade etmektedir. Neue Pinakothek on dokuzuncu yüzyıl sanatını sergilerken, yeni açılan Pinakothek der Moderne ise modern sanatı sergilemektedir. Bu üç galeri, Bavyera Eyalet Resim Koleksiyonu’nun birer parçasıdır ve Bavyera'nın Özgür Eyaleti'ne bağlıdır.
1836'da açıldığında Alte Pinakothek, dünyanın en büyük müzesiydi ve pencerelerde bulunan tavan ışıkları gibi bir çok özelliğiyle yapısal ve kavramsal olarak oldukça ileri düzeydeydi. Pinakothek’in dış cephesi, 19. yüzyılın başlarındaki kale benzeri müze tiplerinden belirgin bir şekilde ayrılır ve müzenin işlevi ve yapısı ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle, bina Saint Petersburg, Roma, Brüksel ve Kassel'deki yeni galeriler için bir model oluşturmuştur. Müze binası, II. Dünya Savaşı sırasında bombalanmayla ağır hasar görmüş, ancak yeniden inşa edilerek 1957'de halka açılmıştır.
Alte Pinakothek'te kalıcı olarak sergilenen 700'den fazla tablo bulunmaktadır. Bu eserler arasında Leonardo da Vinci’nin Madonna of the Carnation (yaklaşık 1475), Albrecht Dürer’in Self-Portrait with Fur-Trimmed Robe - Kürklü Cübbe ile Otoportre(1500), Raffael’in Canigiani Holy Family - Canigiani Kutsal Aile (1505/6), Yaşlı Lucas Cranach’in The Golden Age - Altın Çağ (yaklaşık 1530), Peter Paul Rubens’in The Fall of the Damned - Lanetlilerin Düşüşü (yaklaşık 1621) ve Rembrandt’ın Self-Portrait - Otoportre (1629) gibi eserleri sayılabilir. Özellikle Rubens Salonu, altı metreden yüksek tablolarıyla öne çıkmaktadır.