Pieter Bruegel (baba)
Bugün bizim için büyük bir gün! Lütfen uygulamanızı (IOS ve Android) bugün güncelleyin çünkü DailyArt bugünden itibaren artık İtalyanca, Fransızca, Portekizce, İspanyolca ve Türkçe de dahil olmak üzere yeni dillerle karşınızda olacak. Ailenize ve arkadaşlarınıza haber verin! Yeni yayınlananlar her gün çevirilse de arşivlerimizdeki bazı eserlerin hala çevirilmesi gerekli. Bugünkü teşekkürlerimiz bütün çevirmenlerimiz için- ekranı sağa doğru kaydırıp “Hakkında” kısmından isimlerini görebilirsiniz. :) Eğer ki bu dillerle iyi bir iş çıkarabilirsek söz veriyoruz ki 2019’da yeni diller de ekleyeceğiz!
Bugün ayrıca benim doğum günüm ve sizlere Kunsthistorisches Müzesi’nde Peter Bruegel’in eski sergilerinden birinde gösterime çıkan ve aynı zamanda benim favorilerimden olan Kardaki Avcılar’ı sunuyoruz. Sizin için başka bir sürprizimiz daha var- bugünün anlamına uygun sizler için bir film hazırladık, buradan izleyebilirsiniz. Kutlayacak o kadar çok şey var ki! :D İyi eğlenceler!
Tek kazançları küçük kırmızı bir tilki olan bu üç avcının avdan henüz döndüğünü anlıyoruz. Tepeden köye kadar olan meşakkatli olan patikada ağır adımları, bileklerine kadar olan kar üzerinde derin izler bırakıyordu. Hantal av köpeklerinin yol göstermesiyle, üzerinde “ Dit is guden Hert” (Altın Geyik) ve Aziz Hubertus( ya da Aziz Eustace - avcıların kralıdır kendisi-) yazan eğri bir tabelası olan, önünde domuz pişirmeye hazırlananların olduğu bir meyhanenin önünden geçtiler. Yakılan saman ateşi ve kurdukları geleneksel tahtadan yapılma düzen yapacakları pişirme işlemi için hazır olduklarını gösteriyordu. Fakat, ortalıkta hiç domuz yok; kuş tuzağı ise karlı zemin üzerinde serili bir şekilde avı için bekliyor. Vadide mevsime göre yapılan tipik birçok aktivite vardır. Soğuğa karşı birçok hazırlık yapılır; örneğin, köprüde sırtında dal taşıyan kadının yaptığı gibi yakılmalık odun toplanır. Bunun dışında diğerleri buzun keyfini buz pateni yaparak ya da hokey oynarak çıkarıyordu. Başka hiçbir şekilde bu mevsimsel dönemi kış olarak adlandırmazlardı. Ve hava şartlarından dolayı tarlalarda da çalışılamadığından bu şeyler için ekstra zamanları vardı. Kış koşulları sahip oldukları manzarayı çok etkiliyordu. Çimleri kaplayan kar; ağaç dallarını, belirgin şekildeki çatılarını ve arkaplandaki dağların tutarsızca oluşturulan hatlarını vurguluyor. Sağ köşedeki değirmenin çarkındaki kalın saçaklar, zamanla kendi kendine donduğunu ve onu durma noktasına getirdiğini gösteriyor. Göletin buz tutmuş yüzeyi arkaplanda yansıyan mavi-yeşil gökyüzüyle genişliyor ve araya yumuşak dokunuşlu renkler katıyor.
Bruegel’in bu usta eseri tipik derin karlar içindeki bir kış manzarasını yansıtıyor. Ön planda belirgin bir şekilde, keskin kontrastlarla avcılar ve ağaçlar tasvir edilirken, eserin genelinde battaniye gibi serilen beyaz karı görüyoruz. Yüksek bir noktadan bakıldığında kabul edilmelidir ki seyircinin bakışları buzlu havadan arka plandaki yüksek dağlara kayıyor ve bu şekilde ressam engin ve güçlü bir etki yaratıyor. Ön plandaki figürler ve geri kalan küçük detaylar arasındaki fark kesinlikle büyük bir etki yaratıyor; sağ ön taraftaki ıslak kuşun oluşturduğu karanlık silüet ve temiz havada süzülüşü anlık olarak resmedilmiş ve bu görüntü karlarla örtülü dağlar ile tezat bir görüntü oluşturmuştur. Bruegel bütün eserlerinde insan hayatı ve mevsimler arasındaki ilişkiyi güçlü bir şekilde tasvir ederken, diğer mevsim gruplarına kıyasla yaptığı kış illüstrasyonları daha fazladır.
Kardaki Avcılar, batı sanatında kış manzara resimleri arasında ilk büyük boyutlardaki eserdir ve bu tarz resimlerde tipik bir örneğe dönüşmüştür. Mevsimlerin dünyevi temsiline giden yolda bir kilometre taşı olarak, manzaranın kademeli olarak dünyevileştirilmesinde dizinin genel önemini vurguluyor.