Tablo by Patrick Henry Bruce - 1917-1918 özel koleksiyon Tablo by Patrick Henry Bruce - 1917-1918 özel koleksiyon

Tablo

Tuval üzerine yağlı boya •
  • Patrick Henry Bruce - 25 Mart 1881 - 12 Kasım 1936 Patrick Henry Bruce 1917-1918

 20.yy’ın başında daha modern ve bohem bir yaşam tarzı arayışıyla Amerika Birleşik Devletleri’ni terk eden ve Hemingway’in ‘’kayıp nesil’’ olarak adlandırdığı sanatçılar gibi Patrick Henry Bruce'da 1904 yılında Paris’e gitmiş ve 30 yıldan fazla bir süre orada kalmıştır. Onun ilk kahramanları Henri Matisse ve Paul Cézanne’dı. Erken dönem çalışmalarında Matisse'den esinlendiği renksel bir çoşkunluk ve Cézanne'ı taklit eden yapısal bir titizlik arayışıyla birlikte Fransa'nın görünümünü ve biçimlerini incelemiştir.

 Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Bruce, Güzel Sanatlar Okulu’nun yanındaki sade dairesinde toplanmış olan nesnelere odaklanarak natürmort resmetmeye başlamıştır. Ele aldığı parça ise apartman dairesinin fotoğraflarından tespit edilmiştir. Burada, antika bir masanın yana yatırılmış tepesinde Bruce, marangoz aletlerini, ahşap parçalarını ve mimari kalıp parçalarını (antika mobilya işleriyle uğraşarak geçimini sağlardı) ve muhtemelen bir parça meyveyi sıralamıştır. Basit şekiller yoluyla doğayı ifade etmeyi savunan Cézanne’nı taklit ederken Bruce sıradan nesneleri soyut geometrik formlara indirgemiştir. Sanatçının katı cisimler olarak resmettiği bu nesneler yine de dinamik olarak etkileşime girmiş gibi gözükmektedir. Onları ölçülü bir perspektifle titizlikle oluşturmuştur fakat her birinin formunu farklı bir bakış açısından göstererek durağanlıklarını yıkmıştır; birbirlerinin üzerine düşeceklermiş veya resim alanından dışarıya saçılacaklarmış hissiyatı verilmektedir. Bruce, dikkatli bir renk sıralaması yaparak tabloyu titizlikle resmetmiştir. Burada koyu yeşil, somon tonu, siyah ve beyaz renklerle takviye edilmiş bir mavi dizisini kullanmıştır. Bu renk ilişkilerine kafayı yoran sanatçı katman üzerine katman eklemiştir. Bir bölgenin üzerinde tekrar çalışırken kompozisyondaki tüm bu değişimlerin ton dengesi onu diğer bölgeler üzerinde de değişikliğe yöneltmiş (örneğin, bu tablodaki tüm siyah alanlar daha önce maviydi) ve böylece kalın bir yüzey tabakası ortaya çıkmıştır.

 1930'larda itibarının azalmasıyla birlikte kendini soyutlama ve sanatında aradığı mükemmelliğin anlaşılmaması onu umutsuzluğa düşürmüştür. Yaklaşık 100 eseri dışında çalışmalarının hepsini yok etmiştir ve 1936 yılında New York’a dönmesinden kısa bir süre sonra intihar etmiştir. Onun yoğun trajik durumu ve sanatının hayal alemine bir açılım yaratabileceğine olan inancı, 1928 yılında roman yazarı arkadaşı Henri-Pierre Roché’ye yazdığı bir mektupta ortaya çıkmıştır: ‘’ Bütün seyahatlerimi evimde on tuval üzerinde yapıyorum. Böylelikle birçok bilinmeyen ülkeye ziyaretlerde bulunuyorum.’’

- Clinton Pittman

Not: Kübizm akımının 20.yy. boyunca nasıl bir değişikliğe uğradığını linkten okuyabilirsiniz.