Limonlukta

Bu özel ayımıza Berlin’deki Alte Nationalgalerie ve Gemäldegalerie’den (Staatliche Museen zu Berlin / Berlin Eyalet Müzeleri) parçalarla devam ediyoruz. Bugün Manet’den bu harika eseri veriyoruz. İyi okumalar!

İlginç diyalog ihtimallerinin kapısını araladığı için Manet, direkt portre formundan çok iki figürlü kompozisyonları tercih ederdi. Ressam Johann Georges Otto Rosen’in serasında resmedilen Jules Guillemet ve karısının çift portresi; ikilinin psikolojikman gergin ve sadece dışarıdan bakınca kopmuş gözüken ilişkilerini, hassas renk nüansları ve kontrastları kullanarak anlatıp tekrar birleştirmedeki duyarlılığı sebebiyle, Manet’nin bu şekildeki en önemli işlerinden birisidir. Resmin teması, Paris’te bir moda mağazası sahibi seçkin bir hanımefendi ile ona doğru dönmüş bir beyefendinin arasındaki ilişkidir. Erkek figürü eğildiğinden ve resmin üst kenarı ile temas halinde bulunduğundan ötürü daha ufak gözükmekle beraber; kadın figürü, hâkim oturuşundaki zahmetsiz asilliği ile resmin büyük bir kısmını kaplamaktadır. Şeffaflığı ile görsel bir cazibe sunan oturağın sırtlık kısmı ikiliyi ayırmasına rağmen, bütün o bitki türleri ve incelikli renkleri ile zengin limonluk sahnesinin çok da göze batmayan merkez noktası, birbirine yaklaşan ellerdir.

Manet’nin resimleri çeşitli sebeplerden dolayı hayranlık uyandırıcıdır: göz alıcı olmamasına rağmen kontrastı eksik olmayan renk paleti ve edebi -sembolik içerik barındırmayan süje kullanımı. Görsel fenomenlerin sürekli farkındalık hali sayesinde nadir derecede verimli bir hayal gücü ve gördüğü her görüntüyü zekice işlenmiş bir deneyime dönüştüren özlü bir gözlem yeteneği bu eseri ileri seviyeye taşımaktadır. Özellikle iki veya daha fazla figürlü kompozisyonlarda, tıpkı bir natürmorttun sözsüz ve hareketsiz unsurları gibi, aktörlerin veya sıklıkla sessiz oyuncuların psikolojik olarak ilgi uyandıran durumlarının aşırı bir yetenek ile dramatize edildiği sahneler bulunmaktadır.

Not: Buradan Édouard Manet’nin en iyi 10 portresine ulaşabilirsiniz!